Ben Ahmet Kaçmaz’ı üç kere tanıdım!
Kişiler

Ben Ahmet Kaçmaz’ı üç kere tanıdım!

İlk olarak, daha yeni yetme üniversite öğrencisiyken, sabahlara kadar kesif sigara dumanları arasında süren tartışmalar ve yol arayışları arasında TSİP adı anıldığında… Tamam, bizden eski kuşaklardan isimlerini bildiklerimiz, hatta bir bayrak gibi taşıdıklarımız vardı elbette. Ama bu yeni kurulan partinin başkanının adını hiç duymamıştım. Saygıyla andıklarımız, mücadelelerini yere göğe koyamadıklarımız, neredeyse kutsallaştırdıklarımız arasında Ahmet Kaçmaz … Okumaya devam et

14 Ekim, Hannah Arendt’in doğum günü
Kişiler

14 Ekim, Hannah Arendt’in doğum günü

“İnsanlık onurunuzu korumak için belli bir dönemde egemen olan kötülüklerle dolu durumun kabul edilemez olduğunu söylemeniz yetmez. Kötülükler önünden kaçamazsınız, saklanamazsınız! Karşısına çıkıp direnmekten başka yolunuz yoktur.” “Hayatın kötü gerçeklerini görmek istemeyen, ya bu kötülükleri unutan biri için, kötülüklerin önünden kaçmak, kaçarken de direnmek düşüncesi hayalden başka bir şey değildir. İnsan bazen, dünyada kötülüklerin egemen … Okumaya devam et

Ah Metin!
Kişiler

Ah Metin!

Aynı yerlerden kopup gelmiş olsak da, Onu çok sonraları, Londra yıllarımda tanıdım! Az konuşurdu! Az yerdi, az gezerdi, az arkadaşı vardı! Azdı birebir ilişkisi dünyayla. Yaşadığı toplumla temasını, alış verişini (sadece maddi anlamda değil), olabildiğince asgariye indirmişti. Yerküreye sanki sadece izlemek için gelmiş gibi bir izlenim bırakırdı çevresinde. Olup bitenleri şaşkınlık belirtisi göstermeden izlerdi. Bir … Okumaya devam et

Vatan Haini Nazım
Kişiler

Vatan Haini Nazım

Hayatın “kolay” olduğunu sandığımız yıllarda geçti bizim gençliğimiz. Dünyanın göbeğinden ikiye çatladığı yıllar. Safların net belirlenebildiği yıllar. Ya bizdensin ya ötekinden tercihinin, yaz sıcağında kana kana bir bardak soğuk su içer gibi gönül rahatlığıyla yapılabildiği yıllar. “Cüzdan mı? Vicdan mı? Derdik! “Hangisine kulak vereceksin? Hülyalı gözlerini yarınların parlak günlerine dikmiş gençlerin yanıtı hazırdı! Elbette ki … Okumaya devam et

„Uğur Kardeşler”
Kişiler

„Uğur Kardeşler”

Soldan sağa, Annem, Dayım ve Teyzem. Soyadlarıyla: Uğur Kardeşler. Silik, hırpalanmış bir karede bana bakıyorlar. Bu resmi hiç görmemiştim! Yılların  ötesinden bir “bayram armağanı” gibi çıkıp geliverdi bu fotoğraf. İkinci Dünya savaşının son yılı olabilir, ya da 1946 veya 1947. Çünkü annemin boynunda gerdanlığı var. İrili ufaklı elmaslarla  bezenmiş bu takı ona 1944’de evlendiğinde kocası … Okumaya devam et

Güle güle Kuzey Vargın
Kişiler

Güle güle Kuzey Vargın

  Yeşilçam dünyasına girişi bomba etkisi yapmıştı. Türk Alain Delon’u, genç kızların iflah olmaz aşkıydı! Çocukluğumda çevremdeki kızların onun resmini, posterini duvara astığını bilirim. Yakışıklı yüzü, ama gözlerinde hep taşıdığı biraz güvenilmez, biraz hınzır, her an aldatmaya hazır durduğunu hissettiren gülümsemesi onu hemen “kötü karekter” yaptı. O da severek oynadı o rolleri. Filmlerinde kadınları aldattı, … Okumaya devam et

Saniyenin yüzde üçü ile spor tarihine geçememek
Kişiler

Saniyenin yüzde üçü ile spor tarihine geçememek

Maurice Grene ve Carl Lewis gibi 3 kez 100 metrede dünya şampiyonu olmuştu. Üçü de bu büyük onurun ortak sahibiydiler. Eğer Londra Dünya Atletizm Şampiyonasında dün yüz metrede birinci olsaydı, 4. kez altın madalyayı alacak ve 4 kez şampiyon olan ilk sprinter olarak tarihe geçecekti. Bunun katıldığı son yarışma olduğunu açıklamıştı. Sırt ağrıları nedeniyle atletizmi … Okumaya devam et

Nazım Hikmet bana ne öğretti?
Kişiler

Nazım Hikmet bana ne öğretti?

  En çok sevdiğim resimlerinden biridir bu! Demir parmaklıkların önünde, onlar sanki hiç orada yokmuş gibi, yüreğine, gönlüne zincir vurmadan durabilen “özgür insanı” simgeler benim için. Kanımca şiirlerindeki karşı konulamaz gücü de buradan, bu özgür ruhtan alır. Peki, ya “iyi ve güzel bir dünyaya” olan inanç? Evet, belki önemli, ama bu çok sonra gelir. Önce … Okumaya devam et

Çocuğum
Kişiler

Çocuğum

“… Abimdin, sonra kardeşim oldun, şimdi, ise hiç değişmeyen 25 yaşınla artık çocuğum gibisin ve  bundan böyle hep öyle kalacaksın. Acın da öyle, hep kanayacak… Hayattan hoyratça koparılmanızı hiç affetmeyecek ve derin bir yara izi gibi benliğimin en mahrem köşesinde hep taşıyacağım.”   Okumaya devam et

“Bilen biliyor zaten, ille de onur diyorsan bu onur bize yeter”
Kişiler

“Bilen biliyor zaten, ille de onur diyorsan bu onur bize yeter”

  Onu çok sık böyle hatırlıyorum: Mutfaktaki küçük köşesine oturmuş, elinden hiç düşürmediği sigarası, kahvesi, hiç bitmeyen öyküleri, arkada mutlaka arada “kısa dalgadan” haberler alınması gereken radyosu. Evet, hele radyosu. Sadece alınacak haberlerin aracı değildi, aynı zamanda da dünyaya açılan pencereydi! Bu pencereden dünyadan bize doğru süzülenler olduğu gibi, bizim taraftan dünyaya giden bilgi ve … Okumaya devam et

Evrenle ölç kendini
Kişiler

Evrenle ölç kendini

Sanırım onu ilk kez şu şiiriyle tanımıştım. TEMİZ YÜREKLE (TISZTA SZÍVVEL) Ne anam var ne babam, ne tanrım ne memleketim, ne beşiğim ne kefenim, ne aşkım ve ne de sevgilim. Üç gündür bir şey yemedim, ne az ne de çok dedim, yirmi yaşım her şeyim, yirmi yaşımı, veririm! Kimse almazsa eğer şeytanın olsun bu değer! … Okumaya devam et

Milli Eğitim Bakanlığı Fazıl Say’ı ders kitaplarından silmiş
Kişiler

Milli Eğitim Bakanlığı Fazıl Say’ı ders kitaplarından silmiş

Milli Eğitim Bakanlığı, müzisyen Fazıl Say’ın adını müfredat taslağından çıkarmış! 12’nci sınıfta işlenecek konular arasında yer alan ‘Müzik Kültürü’ ünitesindeki ‘ülkemizdeki klasik batı müziği yorumcularına örnekler” arasında artık fazıl Say’ın adı yokmuş. Bakanlıktaki “aklı evveller” üzerine bir çizik atıverince Fazıl Say gibi bir evrensel değerin artık olmayacağını düşünmüşler zahir! Bu sizce Fazıl Say için mi … Okumaya devam et

Güzel şeyler de oluyor hayatta
Kişiler

Güzel şeyler de oluyor hayatta

Pál sokağı çocuklarının “En Kahramanı” Ernö Nemecsek’in  anısına, romanda oturduğu mahalledeki evinin duvarına bir “onur plaketi” konulmuş. “İnsanlık haysiyeti ve şerefi için bir örnek olan ERNÖ NEMECSEK  Pál Sokağı Çocukları  romanında bu evde oturuyordu” yazıyor kitabede. Hem de adı silme BÜYÜK HARFLERLE yazılmış. Romanı okuyanlar bunun önemini bilirler 🙂 Ne diyordu bizim çelimsiz “rütbesiz askerimiz” … Okumaya devam et

Bu dünyadan bir Muhammed Ali geçti
Kişiler

Bu dünyadan bir Muhammed Ali geçti

  „İnsanı ringde olsun, onun dışında olsun yere serebilirler. Bunda utanılacak birşey yok.  Mesele düşmekte değil, mesele tekrar ayağa kalkamamaktadır!”  (Muhammed Ali) Bana ” o kimdi? ” diye soracak olsalar, onun hayatı bu cümlesinde özetlenebilirdi derim. Yaşamıyla ve görkemli mücadelesiyle alttakilere hep örnek oldu. Unutulmayacaklar arasına girdi. 4.6.2016               Okumaya devam et

“Londralıyım, Brit’im ve müslümanım.”
Kişiler

“Londralıyım, Brit’im ve müslümanım.”

Sadiq Khan „Londralıyım, Brit’im, İngiliz’im, Asya Pakistan kökenliyim, Baba’yım, Koca’yım, Liverpool taraftarıyım, İşçi partiliyim, Müslümanım” demiş kampanyasında. Ve şimdi de Londra Belediye başkanı. Dünyanın en önemli şehirlerinden birinin başında! Dünyanın en önemli ülkelerinden birinde çok önemli bir mevkide. Bundan daha iyi bir zamanlama olamazdı. Dinler ve kültürlerarası kutuplaşmanın dindirilmesi için O’na şimdi çok iş düşecek. … Okumaya devam et

Daha nice yılları olsun
Kişiler

Daha nice yılları olsun

    O’nu tanıdığımda daha Nuh Tufanı öncesindeydik, daha Atlantis batmamış, daha tektipleşme Kaf dağının ötelerine sirayet etmemişti. Daha hayaller canlı, daha ümitler tazeydi. Daha mitoloji kahramanları “lanet olsun” deyip yerküremizi terk etmemişlerdi. Farklı kuşaklardandık, ama hassas parmaklarını dünyanın nabzına yerleştirmiş, adımlarını onun atışlarına uydurmaya çalışan insanlar nasıl olsa birbirini bulur, öyle değil mi? Sürüklendiğimiz … Okumaya devam et

Kişiler

Nobel ödüllü Macar yazar İmre Kertész öldü

Macar edebiyatının en ünlü isimlerinden İmre Kertész 86 yaşında hayata veda etti. 9 Kasım 1929’da doğan Kertész 1944 yılında 14 yaşındayken ailesiyle birlikte NAZİ ölüm kamplarına sürülmüş ve oradaki anılarını daha sonra “Kadersizlik”  adlı kitabında romanlaştırmıştı. Daha sonra Nobel edebiyat ödülüne layık görülen  kitabı postmodern yazı stili nedeniyle yayınevleri tarafından basılmak istenmemişti. Kitap yayınlandıktan sonra … Okumaya devam et

Kişiler

Yazar Jim Harrison 78 yaşında ölmüş.

Yazar Jim Harrison 78 yaşında ölmüş. Hırpani görüntüsü sizi aldatmasın: Legends Of The Fall, Revenge, ve The Man Who Gave Up His Name adlı öykülerden oluşan üçlüsüyle ünlenen Harrison günümüz Amerikan edebiyatının en önde gelen isimlerindendi. Best seller olan Legends Of The Fall’dan yola çıkılarak çevrilen film Anthony Hopkins, Brad Pitt, Aidan Quinn ve Julia … Okumaya devam et

Kişiler

Saul’un Oğlu’yla yıldızı parlayan Géza Röhrig oyunculuğu bırakıyor

Oscar’la ödüllendirilen Macar filmi “Saul’un Oğlu” son yılların en büyük sürpriziydi. Filmde Nazi ölüm kampında oğlunun  toprağa verilebilmesi için mücadele eden Saul’u canlandıran Géza Röhrig ise,  Hollywood’u bile heyecanlandıran bir performans sergilemişti. Oscar ödülünün ardından filmin yönetmeni, Oscar ödülünü kazanan aynı ekiple ikinci filmine hazırlanırken sürpriz, “oyunculuğu bırakıyorum” açıklaması yapan Röhrig’den geldi. Filmle 50’nin üzerinde … Okumaya devam et

Kişiler

Dünyada ilk kadın hakları savunucusu: Marie Olympe de Gouges

  1748’de Fransa’da Montau’da doğan Marie Olympe de Gouges Fransız devrimi sürecinde kadın haklarını savunan, hatta „Kadın Hakları Deklarasyonu’nu” yayınlayan çok önemli bir şahsiyettir. Kadınların ve kölelerin (siyahîlerin) özgürlükleri için mücadele etti. 1793’de ölüme mahkûm edilip, giyotine gönderildi. Olympe de Gouges tarafından yayınlanan Kadın Hakları Deklarasyonu şu satırlarla başlar: “Ademoğlu! Senden adaletli olmaya cesaretin olup … Okumaya devam et

Kişiler

Ray Tomlinson 74 yaşında ölmüş.

Tanımıyorsunuz, değil mi? Oysa her gün onun geliştirip bize armağan ettiği iletişim aracını kullanıyoruz: e-mail (elektronik posta) haberleşmeyi keşfeden adam o! Aynı zamanda @ işaretini de ona borçluyuz. 1971’de ilk maili aynı oda içinde bir bilgisayardan diğer bilgisayara gönderirken, acaba dünyada yeni bir dönem başlattığının farkında mıydı? Hiç sanmıyorum! En azından keşfettiği şeyin dünyada iletişimi … Okumaya devam et

Kişiler

“Kara Panter artık özgür”

  43 yılı 4,8 metre karelik bir hücrede geçirmek ne demek düşünebiliyor musunuz? 43 yıl bir hücrede tek başına? Hücre 2 metreye 3 metre bile değil. (1,8 x 2,7 m) Dört adım bu tarafa, 5 adım şu tarafa! Albert Woodfox bu cehennemi yaşayan siyahî bir Amerikalı. Dün serbest bırakıldı. Woodfox arkadaşlarıyla birlikte 1972’de hapishanede bir … Okumaya devam et

Kişiler

29 yaşındaki Litvanyalı Mirga Gražinytė Birmingham Filarmoni Orkestrası’nın şefliğine getirilmiş.

Dünyada kadın orkestra şefinin çok çok az olduğunu bilmiyordum! Düşündüm de, o kadar çok konsere gittim, gerçekten hiç kadın maestro hatırlamıyorum. Orkestra şefliği dünyanın en “erkek” mesleklerinden biriymiş. “Bu görev kadınlar için çok zor, çünkü ister istemez erkeklik mitosunu yok ediyorsunuz, bu nedenle de dirençle karşılaşıyorsunuz” diyor Litvanyalı genç şef. Ben de hem Mirga Gražinytė’ye … Okumaya devam et

Kişiler

Edith Piaf yüz yaşında! Épp százéves lenne.

Yüz yaşında! Épp százéves lenne. Hayır, hiçbir şeyden, Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim. Benim için yapılan iyilikten de Kötülükten de , benim için ikisi de aynı. Hayır, hiçbir şeyden, Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim. Ödendi, süpürüldü, unutuldu. Geçmiş umrumda değil ! Hatıralarımla ateşi yaktım. Kederlerime,zevklerime artık ihtiyacım yok Aşklarımı süpürün ve tüm heyecanlarını Sonsuza dek … Okumaya devam et

Kişiler

Unutmayın: Tayfun Erol’du adı!

Ölümün anlamlısı olabilir mi, bilmiyorum, ama o en manasız bir şekilde terk etti bu yaşamı! En anlaşılmaz, en kabul edilmez şiddete, yol kavgasına kurban giderek! Elinde bir levyeyle arabasından inip hesap sormaya gelen insafsız bir terminatöre “dur kendine gel, ne yapıyorsun” demeye bile fırsat bulamadan, orada o caddede terk etti bu kör şiddetin kol gezdiği … Okumaya devam et