1. Artık belirginleşen temel gerçek: Gözlerimizin önünde cereyan eden sıradan bir kar/avanta/rüşvet paylaşım kavgası değil, bir tür egemenlik kavgası. Ancak bu egemenlik alanı kimilerinin düşündüğü gibi kaçakçılıkla, rant paylaşımıyla, ya da oligarkların akıl almaz paralarının aklanmasıyla sınırlı değil.

2.Kavganın gerisindeki tarafların amacının siyasilerle bütünleşen yeraltı dünyasını bertaraf etmek değil, tersine devlete egemen olma kavgası olduğu anlaşılıyor. “Derin devlet” kimin elinde olacak? Temel soru bu!

3. “Oluk oluk kan akıtacağız” tehdidiyle siyasetin kara literatürüne  giren milliyetçi-turancı Peker’in Kürtlere sola, devrimcilere, Alevilere, demokratlara kur yapmasından “derin devletin” el değiştirmesine toplumun geniş kesimlerinin onayının alınmak istendiği de anlaşılıyor.

4. Yani, anlaşılan derin devlet el değiştirirken, rejimin genel görünüşü de şekil değiştirebilir ve oluşan bu yeni “rejim” ilerde halkın onayını almaya da çalışabilir.

5.Bütün bunların AKP/MHP sarmalıyla kemikleşen ama hızla halk desteğini kaybeden Erdoğan rejiminin “model değişikliği” için bir moment yakalama arzusuyla bir bağlantısı olabilir mi?

6.Birkaç hafta önce başlayan “Peker taaruzunun”  bugün basına düşen Ağar ve ekibinin yeninden yargılanması kararından bağımsız olması düşünülebilir mi?  Türkiye’de yargı da dahil gelişmeleri bu kadar üst düzey kim koordine edebilir?  (İstinaf mahkemesi 5 Nisan’da Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in de içinde olduğu 19 sanıklı davada  sanıkların 18 faili meçhul cinayet için yeninden yargılamasına karar vermiş).

7. Eğer bu geniş bir planın parçasıysa, demek ki önümüzdeki günlerde tarafların hem de en yüksek kademeden organize edilen yeni hamleleriyle ve karşı tarafı zor durumda bırakacak yeni kanıtlarıyla karşılaşacağız demektir.

8. Temel soru: Gerçek oyun kurucu kim?  AKP ve MHP’nin zirvesinden henüz ses çıkmıyor. Neyi bekliyorlar? Hangi hamlede nasıl tavır alacaklar? Birlikte mi hareket edecekler, yoksa aralarında kamuoyuna da yansıyan ayrılıklar mı görünecek?

9. Büyük sürprizlerle karşılaşabiliriz. Erdoğan’ın neredeyse 20 yıldır Türkiye’yi oradan oraya sürükleyen lokomotifi en ciddi makas değişikliğine hazırlanıyor olabilir.

10. Ancak bütün bunlar olurken muhalefetin unutmaması ve unutturmaması gereken en temel gerçek: Kirli ellerden temiz toplum çıkmaz! En fazla “temizlik” kavramı da kirlenir.