Bu tanımlamaların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Yeni meslekler doğuyor.
Diyanet 81 ile gönderdiği bir yazıda orta eğitimde “milli manevi değerler” konusunu anlatmaları için “Vaiz, Vaize ve Manevi Danışman” belirleme süreci başlatmış.
10 yaşındaki çocuklara Ümmet bilinci, şehitlik, şehadet, sabır, dua gibi konular anlatılacakmış.
Diyanet’in talimatı üzerine Valilikler de harekete geçmiş.
Çanakkale Valiliği “8-19 Ocak” tarihleri arasında okullarda vaaz verme takvimi saptamış.
Diyanete bağlı Vaiz, Vaize ve Manevi Danışmanlar okulları dolaşıp sınıf sınıf dini değerler çerçevesinde hayatı anlatacaklarmış.
Cumhuriyet’in haberi Çanakkale’den somut bilgiler içeriyor. Ancak muhtemelen bu sadece Çanakkale ile sınırlı bir olay değil.
Buna benzer başka bir faaliyet de gençlere ve öğrencilere yönelik “Sabah namazında buluşalım” kampanyası.
Yıllardır devam ediyor.
İnternete “öğrenciler sabah namazında buluştu” diye yazın size il il dökümünü çıkarsın.
Ancak vahim gelişme bu işe doğrudan devletin de dahil olması.
Aralık ayında Fatih Kaymakamlığı ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdiği bir yazıda ilçedeki tüm öğrencileri Cuma günü Pertevniyal Valide Sultan Camiinde sabah namazına davet etmiş. (15.12.217)
Kağıthane Kaymakamı da İlçe Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla okullara gönderdiği bir yazıyla öğrencileri 7 Ocak 2018 günü Çeliktepe Aydınlar Camiine çağırmış.
Sabah namazının ardından camilerde yer sofraları kuruluyor, ikramlarda bulunuluyormuş.
İbadet ve manevi değerler bireylerin kendi bileceği iştir.
İsteyen istediği yerde namazını kılsın elbet.
Ya da isteyen istediği kitabı okusun, istediği kursa gitsin, arzu ettiği manevi eğitimi alsın.
Ancak devletin okullarında dini seferberlik başlatmak başka bir şey.
Bu faaliyeti Diyanet, Valilikler ve İl – İlçe Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla yürütürseniz bunun adı “devletin eliyle dini eğitimin kurumsallaşması” olur.
Bunu yapana da “Din Devleti” derler.
Ve bu da hâlihazırdaki anayasanın laiklik ilkesinin açık ihlalidir.