Şimdi kimileri acelecilikle suçlayacak, ama futbol anlatımıyla dakka bir gol bir!
Yazın bir kenara! Meral Akşener partisinin kuruluşu nedeniyle yaptığı Anıt Kabir ve Hacı Bayram Veli Türbesi ziyaretleriyle bugün Recep Tayyip Erdoğan’ı bitiren liderdir.
Bundan sonra uzatmalar oynanacak. Gelecek Akşener’in, bu belli.
Meral Akşener bizim kuşaktan. Ülkücülerin “Asena Ablası”. Türkiye siyasetini iyi bilen, seksen öncesinde ve sonrasında da aktif siyasetin içinde olan biri.
Bugünkü çıkışı beklentilere yanıt veren mükemmel bir çıkış.
Bir lider hem de bir kadın lider tüm Türkiye’yi kucaklamak istediğini daha bundan mükemmel anlatabilir mi?
Derin arklarla ikiye bölünmüş, safların silahları çekip siperlere yattığı bir ülkede o önce Atatürk’e gidip laik kesimlere güvence verdi.
Orada tam bir “Cumhuriyet Kadınıydı”
Ama en zeki çıkışı ise Türbe ziyareti idi.
Dikkat ettiniz mi başını bağladığı eşarba? Rengine, şekline, bağlanış biçimine?
Sadece namazında niyazında Anadolu kadınları gibi kendiliğinden değil, laiklerin yaptığı gibi eğreti de değil, özenle ve bilgiyle bağlanmış bir başörtüsü bu! AKP’li kadınların başörtüsü tarzında!
Meral Akşener çok usta bir manevrayla bir zamanlar AKP ‘yi iktidara taşıyan türbanı Erdoğan’ın ve kurmaylarının elinden çekip alıverdi. Ve bunu çok doğal bir şekilde yaptı.
Türbansız AKP’de artık kral çıplak. Durum bundan ibaret!
Muhafazakar oyların artık yeni temsilcisi var. Ama bu temsilci, AKP kurmaylarının 13 yıl içinde bozuk para gibi harcadığı, daha doğrusu siyasi çıkarlara tahvil ettiği İslami değerlere de sahip çıkabilecek kalitede ve de en önemlisi rol yapmıyor.
Unutulmasın ki AKP Türkiye’de aslında radikal islamın, şeriat isteyen kesimlerin üzerinde yükselmedi.
Bu kesimlerin oranı % 25’i bile bulmaz.
AKP ve lideri Cumhuriyet değerleriyle de çok sorunu olmayan ama İslami değerlere de sahip çıkan yoksul muhafazakar ve milliyetçi Anadolu insanının üzerinde yükseldi.
Erdoğan meydanı boş bulmadı! Kıl payı iktidara geldikten sonra zorbalıkla kendisi boşalttı!
Sağ partileri, muhafazakâr kesimlerin temsilcilerini ortadan kaldırdı. Ya sindirdi, ya da havuç ve sopa politikasıyla yola getirdi.
Böylece Türkiye’de muhafazakâr ve sağ oyların tek temsilcisi, İslami değerlerin tek koruyucusu pozisyonunu ele geçirdi.
Bir tarafta o (ve yedeğine aldığı milliyetçiler) vardı, diğer tarafta, ise sürekli kışkırttığı, çatışma körüklediği ve sonuçta kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığı sol ve liberal kesim.
Her şeye, her yolsuzluğa, kör göze parlak her adaletsizliğe, her yalana dolana, her başarısızlığa, her uydurma davaya, her düzmece mahkemeye rağmen Anadolu’nun dört bir köşesinde kendi değerleri temelinde küçük hayatlarını sürdürmeye çalışan milyonların desteğini yitirmemesinin gerisinde bu vardı.
İşte bugün sona eren tablo budur.
Meral Akşener ve İyi Parti’si Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’sinin en büyük rakibidir
Ve kanımca arkasına alacağı rüzgarlarla iktidardan indirme nedeni de olacaktır.
Milliyetçi ve geçmişte derin devlet bağlantılı Meral Akşener dönemi ne getirir, ne götürür, o ayrı bir değerlendirme konusu olabilir.
Ama bugün tespit edilmesi gereken, Türkiye’nin kaderinin iki muhafazakâr liderin arasındaki mücadeleye bağlı olduğudur.
Çağdaş demokrasi yanlıları hesaplarını buna göre yapmalılardır.
Tarık Demirkan
26.10.2017
Akşener den çok ümitliyim
BeğenBeğen
Tarık Merhaba, Meral Hanım’ın Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi önce muhalefet edip sonra AKP içinde yer kapmak için bu işe giriştiğini iddia eden egemen çevrelere oldukça yakın bir siyasetbilimci ile sohbet ettim bugün. Büyük bir iddiayla göreceksiniz aynen böyle olacak dedi.
BeğenBeğen
İlginç, ama ben buna çok ihtimal vermiyorum. Bunu geldiği partide de yapabilirdi.
Bir de,tamamını alabilmek varken, neden AKP içinde yer kapmakla yetinsin?
BeğenBeğen