Suudi Arabistan kralı Muhammet Selman bin Abdülaziz tarihi Rusya ziyaretinde.
Malum, elini değdirdiği şey altın oluyor, mübarek Suud kralının: geçenlerde Trump’la görüştü, ardından Suudi Arabistan’ın ABD’den 15 milyar dolar tutarında THAAD füze sistemi aldığı açıkladı! 15 milyar dolar! Bozuk para değil yani!
Sonra Rusya gezisi geldi. Gidiş nedeni daha önce açıklanmıştı: oradan da SZ-400 füzeleri aldı! Bol miktarda da geleneksel diğer silahlardan! Yekün açıklanmadı, ama neresinden baksanız bu aşıveriş de bir o kadar tutmuştur.
Malum, Suudi Arabistan silah imalatçıları için “el üstünde tutulan müşteri”.
2015’de dünyanın silahlanmaya en çok para harcayan 3. ülkesi olmuş.
ABD ve Çin’in ardından artık Suudi Arabistan geliyor. Rusya’yı bronz madalyadan etmiş böylece.
Eh Petro-dolarlar topraktan fışkırıyor zaten!
Bizim hacıların harcadığı paralar da silaha gidiyor bu arada. Geçenlerde bir yerde görmüştüm.
Şeytan taşlamada “hacı adaylarına” satılan taşların fiyatı da, dolar bazında elli yılda elli katına çıkmış.
Sevap olsun diye para verilip şeytana fırlatılan her taş, dolar olup Amerikan ya da Rusya silah tüccarlarının kasasına giriyor. Bu arada Amerika’ya da şeytan diyorlar.
Bu Müslümanlığın neresinde ben çok anlamadım, ama anlayıp açıklayabilen olur herhalde.
İşte tüm bu işler olurken “Devletlu” Suudi Arabistan kralı Muhammet Selman bin Abdülaziz, bağrında “god bless you” yazan super lüks kraliyet uçağıyla Moskova’ya iniyor.
Uçağın kapısından arkasındaki yaverleriyle çıkışı, som altın sırmalı cübbesiyle, som altın platforma adım atışı, som altın yürüyen merdivenlere yaklaşışı, adımını atışı, elinin ucuyla merdivenin yanındaki yürüyen şerite tutunuşu vakur, kendinden emin, bir krala özgü.
Aşağıda som altın platformda onu bekleyenlerin, ardından gelip onun en küçük dileklerini bile hayata geçirmek için onu gözleyenlerin şaşaalı ihtimamı bakanları etkiliyor.
Seyrediyoruz ve görüyoruz: uçaktan inen sıradan biri değil!
Tanrı değilse bile, yarı tanrılardan biri olmalı…
Ve işte her şey videonun 4. saniyesinde değişiyor!
Yürüyen merdiven duruveriyor.
Yüzlerde şaşkınlık!
Ne yapacağını bilememezlik!
Kral sağa sola bakınıyor!
Som altın sırmalı pelerin uçuşmaya, ayağına dolanmaya başlıyor.
Adamları şaşkın! Ürkek! Kameralar çekimde!
Birkaç saniye sonra yaver kralın kulağına bir şeyler fısıldıyor.
Ve kral çaresiz, merdivenlerden inmeye başlıyor.
Çünkü merdivenler altın bile olsa, artık onun için bir şekilde inilmesi gereken sıradan bir basamak.
Yarı tanrı kral, gözlerimizin önünde artık zor adım atan 81 yaşındaki sıradan bir ihtiyara dönüşüyor.
Tutunarak, yavaş adımlarla basamakları iniyor.
Bir ara hiç alışık olmadığı bu tutunma nedeniyle, yeni bir işlevini keşfetmiş gibi eline, avucuna bakıyor.
Gözlerimizin önünde yaşanan bu değişiklik aslında mutluluk verici!
Teknik arıza hayatı olması gereken kendi akışına sokuyor.
Gün gelecek her şey böyle olacak!
Gün gelecek hayat, herkes için, böyle doğal akışı içinde cereyan edecek.
Elini sürdüğü her şey altın olan Midas’ın öyküsüne “masal” deyip geçenlere, dini, ulusu, sevgiyi, nefreti, yani hayatta insanların değer verdiği her şeyi paraya çevirmek isteyenlere duyurulur.
Altın merdivenleriniz gün gelecek, duracak.
Tarık Demirkan
07.10.2017