Seni ben mi yarattım?
Yoksa yokluğun mu var etti beni?
Kurşun gibi ağırdı geceler,
ruhumuzun derinliklerinde ise
bahar dalı tazeliğinde bir cümbüş!
Kimse anlamazdı sevincimizin nedenini,
bir kuş çırpıntısı kadar hafif,
bir yaz yağmuru kadar bereketli.
Hayatın yükü taşınmazdı oysa, ağırdı,
yine de, haylaz bir göz kırpmaydı
varoluşun payına düşen bizden.
Tayfalar gibiydik, bilinmez denizlere
cüretle yelken açan!
Emindik, çünkü şarabi
yelkenlerimizi dolduracaktı
gücüne pranga vuracağımız rüzgâr!
Bizimdi dünya, ya da biz onun,
sonuçta hepsi aynı kapıya çıkacaktı.
Ben mi yaratmıştım o sıra seni?
Yoksa yokluğun mu var etmişti beni?
Böyle bir bilinmezin dehşetli
patika yollarından tırmanmıştık zirveye.
Varoluşun ince anlamıydık,
Düşlerimizle birlikte.
Tarık Demirkan