Yarın 30 Ağustos, Zafer Bayramı!
Bir ulusun isyanının zaferle taçlandırılmasının, 30 Ağustos 1922’deki büyük zaferin yıldönümü.
Kendisini yok etmek isteyen emperyalizme karşı diz çökmeyen bir halkın unutulmaz başarısı.
Anadolu’nun ıssız köylerinde yanan umut ateşinin, Mehmetçikleriyle, Ayşeleriyle, Fatmalarıyla “kadınlı erkekli” bu halkı yeninden ayağa kaldırdığı gün.
Nazım Hikmet’in de ölümsüzleştirdiği bu büyük direniş, bu topyekûn var olma savaşı bize 2016 yılında da şu dünyada gururla dik durma imkânını veriyor.
Ama bugün bu bayram yasaklanmak isteniyor.
Unutturulmak isteniyor.
Halkın kolektif bilincinden silinip atılmak isteniyor.
Sanki cumhuriyet dönemi hiç yaşanmamış gibi, Osmanlı tarihi tüm simge ve renkleriyle bugüne bağlanmak isteniyor.
Bayramları unutturabilir misiniz?
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanan şayak kalpaklı adam’ı Türk insanının hafızasından çıkarabilir misiniz?
Cumhuriyet kuşaklarının zihinlerinden bayramlarını, anılarını, türkülerini önem verdikleri değerleri silebilir misiniz?
Benim kuşağım çocukluğumuzun 30 ağustos “fener alaylarını” unutur mu?
Ya bizden sonrakiler?
O çocuklar için ellerinde küçük kâğıt bayraklarla parıltılı gözlerle bayram meydanlarına yürümüş olmayı “yaşanmamış” kılabilir minisiz?
Buna gücünüz yeter mi?
Zafer bayramlarının resmi kutlanışını yasaklayabilirsiniz
Yerine “Yavuz Sultan Selim” köprüsünün parıltılı reklamlarını insanların bilincine yerleştirmek isteyebilirsiniz.
“Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma” hastanesi gibi yeni isimler bularak Osmanlı’yı bugüne taşımak isteyebilirsiniz.
Ancak gayretiniz boşuna, tarihi rötuşlama çabalarınızın sonuç vermeyeceğini siz de çok iyi biliyorsunuz.
İnsanlara gücünüz yetmeyecek!
Yedi düvele karşı dik duran kurtuluş neslinin torunları, sizin bu çabalaraınıza karşı da dik duracak!
“Cumhuriyeti yedirtmeyiz!” diye haykıracak!
İşte o insanlar gerekirse bu “topraklar üzerinde” yasakladığınız bayramları bin bir buluşla ve mizahla gerekirse “havada” kutlayacaklar.
Elinizden geleni ardınıza koymayın!
Bu insanlarda bu direnç ve bu azim oldukça, bu ülkede cumhuriyeti, tüm değer ve simgeleriyle, türkü ve marşlarıyla rafa kaldırma arzunuz asla hayata geçmeyecektir.
‘Güneş Ufuktan Bir Gün Doğar
Yürüyelim Arkadaşlar’
Tarık Demirkan