Küçük fırtınalarda gemisini dalgaların arasından sağ salim geçiremeyenler bilinmez ummanlara yelken açmak için nasıl güven isterler?
Bugünü bile yönetemeyenler yarını kurma iddiasıyla nasıl ortaya çıkarlar?
Dört ay önce altın tepsi içinde kendilerine sunulan fırsatı ellerinin tersiyle iten muhalefet, hükümetin anti demokratik uygulamalarını, medya hâkimiyetini, seçim sürecindeki korku politikalarını vb gerekçeleri göstererek kendini aklamaya çalışmasın.
Ne bekliyordunuz peki?
Siyasetin fair play bir peri masalı olmadığını hala anlayamadınız mı?
İktidar hep onu hak edenlerin olmuştur.
Ağlaşarak AKP’yi şikâyet etmeyi bırakın, kendinize bakın!
AKP’nin Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü en baskıcı, en komplocu, yolsuzluklara en çok batmış, kendi kadrolarını ve yandaşlarını kollama açısından adaletsizliği en çok göklere çıkaran parti olduğu olduğunu biliyoruz!
Ama AKP’nin aynı zamanda Cumhuriyet tarihinde en çok “suçüstü” yakalanan parti olduğunu da biliyoruz!
Bunu muhalefet partileri olarak siz de biliyorsunuz, halk da biliyor.
Sorun, bu gerçeklere rağmen sizin neden bir türlü “iktidarsızlığınızı” aşamadığınızdır!
Halk, “iktidarsız” muhalefeti iktidara getirmeyecek kadar sağduyulu!
Bugün var olan muhalefeti unutun!
Eğer yolundan çıkan Türkiye lokomotifini doğru raylara oturtmak istiyorsanız;
Ve eğer temel hakları güvence altına alınmış bir birey olarak bu memlekette yaşamak istiyorsanız “yeni” ve “gerçek” bir muhalefete ihtiyacınız var demektir.
Yüzde ellisi AKP’ye oy veren halkını reddetmeyen, dahası onu anlayan, onun için kabul edilebilir bir alternatif sunan yeni bir muhalefete!
Ve bunu hayata geçirmek de sizin göreviniz!
Ya bunu yapacak, yani ya bu deveyi güdecek, ya da bu diyardan gideceksiniz.
Başka bir alternatifiniz yok!