Bugün beni çok sevindiren bir haber aldım: çocuklar için hazırladığım derleme çeviri kitaplarımdan seçilen bir masal, ilkokul birinci sınıfların „Türkçe Ders Kitabına” alınmış. (arkadaşım Yaşar’ın verdiği haber, ve sınıfındaki çocukların ellerindeki kitap da masalı da içeren ders kitabı)
Bu yıl ilköğretim okulu birinci sınıfına giden çocukların Türkçe okumayı benim hazırladığım bir masal yardımıyla da öğrenmesi çok güzel bir duygu:)
Türkçe ders kitabındaki „Masanın rüyası”, Yapı Kredi Yayınlarından çıkan „Her Güne Bir Masal” çeviri derleme kitabımın Temmuz ayı masalları arasında.
Yaşasın çocuklar, yaşasın masallar
Tarık Demirkan 
Öğretmenlik hayatımın başucu kitabıydı,”Her güne bir masal”derse başlamadan önce her gün iki masal okurdum.Çocuklar bir tane daha öğretmenim bir tane daha ne olur derlerdi..Ama 180 iş günü vardı,Sırayla okurdum,3 5 uyanık kitabı satın almış,Ben okumadan arkadaşlarına anlatırlarmış, öğretmen bugün bu masalı okuyacak diye.,tabi işin heyacanı da kalmıyordu haliyle.,sonra karışık okudum.Çocuklar çok sevmişlerdi.
BeğenBeğen
🙂 Zeki çocuklarmış. Aferin onlara. Sorunu halletmenin yolunu bulmuşlar. Öğretmenlerine haber vermedikleri için “yasal” değilse de sonuç olarak kitap sevgisinden kaynaklanan “meşru” bir yol 🙂
BeğenBeğen
Tarıkçığım,kitap okuyun demekle kitap okuma alışkanlığı,kitap sevgisi kazanılmıyor,nedense daha itici oluyor,ama onlara kitap okuyarak,okurken heyacanlandırarak,masalın sonunu okumadan ,masalın sonu sence nasıl bitmiştir?Sen olsan nasıl bitirirsin?diye sorular sorarak ,onlarıda bu işin içine katarak daha cazip oluyor.sonunu doğru veya doğruya yakın tahmin edenleri kitap ile ödüllendirmek,öğrenciye çekici geliyor,tabi ki bunu yapmak sabır özveri istiyor. Malesef bizim eğitim sistemimizde örnek olunmuyor,öğüt veriliyor.onun içinde kitap sevgisi ve alışkalığı olmuyor haliyle.
BeğenBeğen